Üretim ekonomiyi, ekonomi ise insanlığı her yönüyle etkilemeyi sürdürürken, geldiğimiz noktada dijital dönüşümün ayakları üzerine kurulmuş ‘akıllı üretim modeli’ endüstri 4.0, dördüncü sanayi devrimi olarak nitelendiriliyor. Ekonomide küresel yapı, fırsatlar sunarken beraberinde rekabeti de getiriyor. Bu da, her sektörden birçok firma için akıllı üretim modeli ile yarışta kalma zorunluluğunu beraberinde getiriyor. Endüstri 4.0, içerdiği yaklaşımlarla planlı ve verimli üretim sunarken, enerji kullanımını ve maliyeti minimum düzeye çekebileceğiniz kazanımlar sunuyor.
Sanayi-teknoloji bütünleşmesi olarak ifade edebileceğimiz ve nesnelerin interneti, robotik, yapay zeka gibi kavramları içeren endüstri 4.0 kavramı, bugün sektör lideri birçok şirketin üretim stratejisindeki temel yaklaşımı içeriyor. Endüstri 4.0’a geçen firmaların üretim modellerini ve endüstri devrimine bakış açılarını örneklerle ele aldık.
Bosch
Endüstri 4.0 dendiğinde akla gelen ilk şirketler arasında Alman devi Bosch geliyor. Endüstri 4.0 teriminin ilk defa, Hannover Fuarı’nda kullanıldığı ülke olan Almanya’da, 2012 yılında Robert Bosch GmbH’nin de yer aldığı çalışma grubu, Alman hükümetine 4. Sanayi Devrimi öneri dosyasını sunmuştu.
Bosch, endüstri 4.0 dünyasında yalnızca bir uygulayıcı değil aynı zamanda Almanya genelinde, bu yeni yaklaşımın uygulanabilirliği konusunda akademik düzeyde de çalışmalar üreten bir marka kimliğine sahip. Bosch’un, üretim süreçlerinde endüstri 4.0 izleri taşıyan uygulamalara gelirsek, şirketin bu çalışmalar doğrultusunda 2013’te, 1 milyondan fazla sensörü üretim süreçlerine dahil etmesi ile başlayabiliriz. Üretimin optimize edilmesi noktasında ilk aşamada, şirket sensörler ile yola koyuldu. Bosch, bu alandaki faaliyetlerini üç ürün grubu başlığında ele aldı:
● Akıllı ev ve ofis ürünleri
● İleri endüstriyel yapılar
● Lojistik ve akıllı sistemler
Şirket, bu başlıklar altında geniş ürün grubunda, ciddi bir yenileşime gitti. 2013 yılında, yeni yeni konuşulmakta olan akıllı ev teknolojisini, ev ürünlerine getiren Bosch nesnelerin interneti yaklaşımı ile evin birçok noktasına sensör yerleştirerek, cihazlarını buna uygun şekilde üretti. Hava durumunun yağmurlu olması durumunda pencerelerin otomatik kapanması ya da bir kişinin, evde olmasa da dahi akıllı telefonu üzerinden yemek pişirme, evi ısıtma gibi talimatlar verebilmesinin önü açıldı. Ev aletleri alanında dünyanın en çok tercih edilen markalarından Bosch, endüstri 4.0 kavramında üretimi ayrı tutarsak, müşteri deneyiminde nesnelerin interneti ve akıllı ev sistemlerini ön plana çıkaran bir yapı sundu.
Bosch, IoT (internet of things) alanında, akıllı çözümler sunan asistan ve partnerlerle, bu alandaki ağırlığını artırmayı düşünüyor. Şirketin verilerine göre IoT pazarı, 2020 yılında 250 milyar dolara ulaşacak.
Bosch’un Kendi Bulut Sistemi 5 Milyondan Fazla Cihazı Bağlıyor
Web tabanlı hizmetler konusunda kendi altyapısını geliştiren Bosch, 5 milyondan fazla cihazın bağlandığı kendi bulutu Bosch IoT Cloud sistemini hayata geçirdi. Şirket, bu hamlesiyle nesnelerin interneti alanında en büyük servis sağlayıcılardan biri olma kimliğine de sahip.
Şirketin endüstri 4.0 alanındaki diğer atılımları içinde, 2 bin 500 mühendis ile çalışma yaptığı otonom pilot teknolojisi de yer alıyor. Bunun dışında, mikro sensör teknolojisi ile akıllı ev alanındaki ürün çeşitliliğini artırmayı hedefleyen Bosch, nesnelerin interneti alanında dünya lideri olma hedefine sahip. Dünya çapında 375 bin çalışana sahip şirket, 55 binden fazla çalışanının ar-ge alanında faaliyet gösterdiği bir marka yapısına sahip.
Siemens
Endüstri 4.0 yaklaşımını en etkin kullanan şirketler arasında Siemens de yer alıyor. Henüz bu kavram ortada yokken, 2010’ların başında dijitalleşmeye odaklanan Siemens, birçok süreçte dijital yaklaşımları benmsemiş bir markaydı. Siemens, dünya çapında 300’e yakın fabrikasının tamamında, endüstri 4.0 yaklaşımlarını esas alarak üretim yapıyor. Ancak şirketin Almanya’daki bir fabrikası, bu alanda adeta referans. Öyle ki, Almanya Başbakanı Merkel, endüstri 4.0 kavramının nasıl ilerlediğini görmek adına, Siemens’in bu fabrikasını ziyaret etmişti.
Endüstri 4.0 Fabrikası
Yeni endüstri devriminin örnek fabrikası olarak gösterilen, Siemens’in Almanya’da şalter ve sanayi kontrolörleri ürettiği Amberg tesisi, dijitalleşmenin bir markaya ne ölçüde değer katabileceğini çok iyi gösteren bir tesis. Her ay 1 milyondan fazla üretimin yapıldığı fabrikada hem otomasyon hem de lojistik süreçleri, tamamen endüstri 4.0’a entegredir. Üretim tesisinde, yüzlerce farklı karmaşık üretilmesine karşın, her ürün için optimize bir üretim planı yer almaktadır. IT birimi, makine ve insan gücünü koordine ederek, ürün konfigürasyonlarını tasarlar ve onları yönlendirir.
Amberg fabrikasında, üretim operasyonlarının yüzde 25’ini insanlar gerçekleştiriyor. Endüstri 4.0’ın farkı ise, ortaya çıkan çarpıcı sonuçta. Her ay üretilen 1 milyon üründe, yalnızca 11 kusurlu ürün ortaya çıkıyor. Yani, yüzde 99,99 oranda başarılı üretim yapılıyor!
Mitsubishi, General Electric ve Diğer Şirketler
Bosch ve Siemens, endüstri 4.0 dendiğinde akla gelen öncü şirketlerden. Ancak bugün Mitsubishi, General Electric, Tesla gibi birçok büyük şirket yeni endüstri devriminin ilkelerine sadık şekilde üretim prensiplerini sürdürüyor.
Mitsubishi, nesnelerin interneti ve makineler arası bağlantı alanında, robot teknolojisini yoğun şekilde kullanan şirketler arasında.
Endüstri 4.0 alanında, General Electric’in yaklaşımı ise, dijitalleşmenin verimlilik düzeyini arttıracağıdır. Yüksek ivmeye sahip bir dijitalleşme ile, optimize bir üretim süreci ortaya koymaya çalışan şirket, gelecekte kendi kendini inşa edebilen fabrikaların dönemi olacağını öngören bir düşünceye sahip.
